Ayrılık Saati


Serin, rüzgârlı ve yağmurlu bir hava

Aylardan haziran, günlerdense pazar 

Yer mi?

Konya tâbi ki

Yollarımızı kesiştiren bu kadim şehir...


Vaktiyle nasıl kesiştirdi ise

Şimdi öyle ayırıyor işte...

Ama...

Ama bu çok zalimce, çok acımasızca

Biz hazır değiliz henüz ayrılmaya!


Saat 19:00

BizimIğdır otobüsü 38. Perondan 

Yavaş yavaş hareket ediyor 

Ve ben, sevdiğim birinden daha ayrılıyorum...

Çok ağlamak istiyorum 

Ama ağlayamıyorum, tutuyorum kendimi 

Çiçeğim üzülmesin diye...


Otogarın üçlü bankına oturuyoruz

Soydaş, Naciye ve ben

Öylece kalıyoruz orada

İçten içe alışmaya çalışıyoruz ayrılığa 

Ya da bir şeyler söyleyip teselli etmek istiyoruz birbirimizi

Ama nafile 

Durmuyor ki gözyaşlarımız

Akıp gidiyor öylece 

Ne kadar tutmak istesek de!


Çok geçmeden 

Yanımdaki bu tatlı, sıcak, samimi 

Sevgiliden de ayrılıyorum 

Sıkı sıkı sarılıyorum, ayrılmamak için 

Ama yetmiyor işte...

İlk gelen tramvaya binip gidiyorlar...


Sadece bakıyorum arkalarından 

Öylece bakıp kalıyorum

Film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden

Beraber geçirdiğimiz günler

Paylaştığımız duygular 

Sevinçler, kederler, acılar ve kayıplar 

Hepsi daha dün gibi...


Anlamadık ki 

Ne çabuk geldi bu ayrılık saati!


Diyorlar ki:

Vedalar gözleriyle sevenler içinmiş 

Gönülden sevenler asla ayrılmazmış

E biz de ayrılmıyoruz o zaman 

Çünkü biz can-ı gönülden seviyoruz birbirimizi...

Öyle böyle değil ama

Çok 

Hatta çoktan da çok 


İnanıyorum ki, biz;

Uzaklaştıkça daha yakın olacağız birbirimize!

Yeni başlangıç olacak, sonlarımız!

Kader yeniden örecek ağlarını!

Bizi bir araya getirmek için...



MATX

01/06/2025



*** Hoşçakal deme vakti geldi fakat ben nasıl veda edeceğimi bilmiyorum. Çünkü bunun olacağını hiç düşünmemiştim, böyle hayal etmemiştim...

Yorumlar

Popüler Yayınlar